DR-TREND

Gölge oyunu, geleneksel olarak hayvan derilerinden kesilerek ve gerdirilerek hazırlanmış insan, hayvan, eşya gibi figürlerin bir ışık kaynağı önünde oynatılması, gölgelerinin beyaz bir perdeye düşürüldüğü gösteri sanatıdır. Kökenleri üzerine çeşitli görüşler olmakla birlikte Asya’nın zengin gölge oyunu geleneği, bu sanatın Cava’dan(Endonezya), Hindistan’dan veya Çin kültüründen, 10. yüzyıldan itibaren yayıldığı görüşünü desteklemektedir. İslam ülkelerinde görülen gölge oyunlarının benzerlikleri de göz önüne alındığında, Cava’dan geldiği tahmin edilebilir.. Anadolu’ya ise, 16. yüzyılda Mısır’dan gelmiş olma ihtimali büyüktür. Türklere, Cava ve Hindistan’dan, Çingene oynatıcılar yoluyla geldiği de iddia edilmektedir. Zamanla bu oyuna Türkler kendi yaratıcılıklarını katmış; çok daha renkli, hareketli, özgün bir biçim vermişlerdir. Öyle ki, 19. yüzyılda Mısır’ı ziyaret eden gezginler, orada izledikleri oyunun Karagöz ve Hacivat olduğunu ve gölge oyununun Mısır’a Türkler tarafından getirildiğini düşünmüşlerdir. İlk dönemlerde 28 farklı oyundan oluşan Hacivat ve Karagöz oyunları zamanla türemiştir. Özellikle Ramazan ayında -Kadir Gecesi hariç- her akşam bir oyun sergilendiği bilinir. Oyunlarda Zenne, Karagöz’ün karısı, Çelebi, Tiryaki, Hacivat’ın kızı gibi farklı yörelere ait farklı insan tiplemeleri yer alır. Oyunların piri, yaratıcısı ve ilk Karagöz oynatıcısı Şeyh Küşteri olarak bilinir. Öyle ki oyunun oynandığı perdeye de “Küşteri Meydanı” da denilirdi. Oyunlar, mukaddime (giriş), muhavere (atışma), fasıl (asıl amacın, oyunun sergilendiği bölüm), bitiş (yapılan hatalar için özür dilenilen ve bir sonraki oyun hakkında bilgi verilen bölüm) olmak üzere 4 bölümden oluşur. Kaynakça: Geleneksel Türk Tiyatrosu, Metin And, İnkılâp Kitabevi, İstanbul, 1985 55

RkJQdWJsaXNoZXIy NzY5Njk=