DR-TREND

- 80 - GÖLGE VE KONTRAST: CHIAROSCURO TEKNİĞİ Karanlık ve Aydınlığın Dansı Her ne kadar film yapımcıları onlarca yıldır yaratıcı ışıklandırma ve sinema teknikleri geliştirmek üzerine çalışıyor olsalar da Chiaroscuro gibi etkileyiciliği defalarca kanıtlanmış tekniklerin, sinema üzerindeki hâkimiyetini halen korumakta olduğunu görüyoruz. Chiaroscuro tekniği, yaklaşık bir asır önce popüler hâle gelmesine rağmen, modern sinema değerini yüceltmeye devam ediyor. Peki, filmde Chiaroscuro nedir ve günümüzde nasıl kullanılmaktadır? Geçmişten bugüne, bu etkileyici aydınlatma tekniğinin kullanılışını birkaç Chiaroscuro örneğiyle inceleyelim. Chiaroscuro tekniği, kulağa süslü bir terim gibi gelse de aslında anlaşılması oldukça basit bir kavramdır. En basit ifadeyle; Chiaroscuro, aydınlık ve karanlığın bir arada kullanılmasıdır. Bu kadar basit bir açıklaması olmasına rağmen bu tekniğin zamanla bir sanat akımı hâline gelmesi ise şüphesiz izleyicide yarattığı etkiden kaynaklanmaktadır. Chiaroscuro’nun Doğuşu Temelde, Chiaroscuro iki şeyi ifade eder; bir aydınlatma tekniği ve bir sanat akımı. Bu yazıda, terimi hem aydınlatma tekniği hem de sanat akımı olarak ele alacağız, ancak önce Chiaroscuro’yu resmi olarak tanımlayalım. Chiaroscuro; bir sanat eserinde, özellikle de resim dalında, ışığı ve karanlığı kullanma tekniğini tanımlamak için kullanılan İtalyanca bir terimdir. Başlangıcı Rönesans’a dayanmaktadır ve İtalyanca iki kelimenin birleşimidir; “açık” veya “parlak” anlamına gelen “chiaro” ve “belirsiz” veya “karanlık” anlamına gelen “oscuro”. Görsel bir parçada, zıt aydınlık ve karanlık alanlar kullanıldığında yaşanan dramatik etkiyi ifade eder. Sinematografide bu terim, filmlerde aydınlık ve karanlık alanlar oluşturan düşük ve yüksek kontrastlı aydınlatmayı tanımlamak için kullanılır. Bu, özellikle siyah beyaz filmler için, spesifik olarak Alman ekspresyonist filmleri için geçerlidir. Daha sonra Hollywood Film Noir, Chiaroscuro aydınlatmasını standart bir stil hâline getirmiştir. Chiaroscuro; derinlik görünümü vermek için yüksek kontrastlı ışığı ve gölgeyi dengeleyerek dramatik etkiyi artırır. İki boyutlu bir düzlemde üç boyutluluk yaratır, arka planı karartıp ön plandaki konuyu vurgulayarak izleyicinin odağını ve dikkatini çeker. Chiaroscuro’nun Sinemaya Dönüşü Chiaroscuro, Chiaroscuro sanat hareketinden sonra görsel sanatın önemli bir parçası olmaya devam etti, ancak sinemanın ilk günlerine kadar büyük ölçüde popüler değildi. Alman ekspresyonist hareketinin ilk filmlerinden biri olarak kabul edilen Dr. Caligari’nin Muayenehanesi (1920), Chiaroscuro aydınlatmanın yeniden canlandırılmasında büyük ölçüde rol oynadı. Filmde; ışığın ve gölgenin yan yana gelmesinin gerçeküstü bir etki yaratmak için kullanıldığını görebilirsiniz. Alman ekspresyonizm hareketinin sonlarına doğru, yönetmenler Kara Filmler’de (Film Noir) güçlü ışık-gölge ışıklandırması uygulamaya başladı. Alman sinemasındaki güçlü ışık-gölge aydınlatmasının belki de en ikonik örneği Fritz Lang’in M (1931) isimli filminde bulunabilir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzY5Njk=